
Dilan, 23 yaşındaydı. Çekmeköy escort yamaçlı mahallelerinden birinde, küçücük bir apartmanın en alt katında yaşıyordu. Güneş bu kata nadiren uğrardı. Sabahları loş bir ışıkla uyanır, akşamları sokağın lambasıyla uyurdu. Evin içi sessizdi, bazen fazla sessiz.
Üniversiteyi kazanamamıştı. Ailesi Batman’da kalmış, Dilan ise “kendime bir yol çizeceğim” diyerek İstanbul’a gelmişti. Çekmeköy’ü seçme sebebi ucuz evlerdi. Başta bir tekstil atölyesinde işe girdi, sonra bir kafenin mutfağında bulaşık yıkamaya başladı. Ama kazandığı para birikmeye yetmiyor, günü kurtarıyordu sadece.
Aylar geçtikçe bu büyük şehirde yalnızlaştı. Günlük kaygılarla baş etmeye çalışırken sağlığı, uykusu, hayalleri yavaş yavaş yıprandı. En çok da ailesine karşı hissettiği utanç ağır geliyordu. Her şeyden habersiz, “İyi misin?” diye soran bir annenin sesine ne kadar uzun süre yalan söylenebilirdi?
Bir akşam, çalıştığı kafenin müşterilerinden biri ona kartvizit uzattı. “Seni zorlamayacak bir iş. Hem kazancı da çok daha iyi,” dedi. Başta anlamadı. Cimcif seven escort sonra teklifin ne olduğunu açıkça duyunca soğuk bir gülümsemeyle reddetti. Ama o kartı çöpe de atamadı. Cebinde günlerce taşıdı, sonra bir gün yine aç kaldığında, o numarayı çevirdi.
İlk gece, Çekmeköy’ün merkezine yakın bir apartmanda başladı. Dilan kendine yabancılaştı o gece. Ama sabah cebindeki parayla dolabı doldurabildi. “Bu son,” dedi. Olmadı. Devam etti. Her seferinde daha az hissetmeye başladı. Ta ki bir gün, aynaya baktığında kendini tanıyamayana dek.
Bir sabah, tesadüfen uğradığı Çekmeköy escort dilan Gençlik Merkezi’nde bir afiş gördü: Kadınlar için yaratıcı yazarlık atölyesi – Hayatını anlat, istersen adını bile değiştir. Cümle içine işledi. O akşam kendine bir defter aldı.
Bir yanıt yazın